İtalya’da iktidardaki çok sağcı İtalya’nın Kardeşleri partisinin önde gelen isimlerinden Tarım ve Gıda Egemenliği Bakanı Francesco Lollobrigida, katıldığı bir aktiflikte İtalya nüfusunun azalması ve bu demografik açığı göçmenlerin kapatmasına karşı çıkarak “Etnik ikameye teslim olamayız” sözlerini kullandı.
BBC Türkçe’den Övgü Pınar’ın haberine nazaran, Lollobrigida’nın ‘etnik ikame’ teorisinden kelam etmesi ülkede büyük reaksiyona neden oldu.
‘BİR BAKAN BÖYLE BİR KOMPLO TEORİSİNİ NASIL DİLLENDİRİR?’
La Repubblica gazetesi, Başbakan Giorgia Meloni’ye yakın isimlerden biri olarak bilinen Lollobrigida’nın açıklamasına ait haberinde, “Son yıllarda dünya çapında çok sağcı katliamların neredeyse tüm faillerine ilham kaynağı olan komplo teorilerinden birinin, bir İtalyan bakanın konuşmasında yer alması nasıl mümkün olabilir?” diye yazdı.
La Repubblica bugün, faşist rejim altında yayımlanan ‘Irk Savunması’ isimli dergiye atıfla bu manşetle çıktı. Gazetenin muharrirlerinden Michele Serra da bugün baş sayfadan yayımlanan yazısında bakanın kelamlarını eleştirdi. Serra, yazısında, “Antik Roma’daki ‘vatandaşlık’ kavramı, 2023 Roma’sına kıyasla çok daha çağdaş, kapsayıcı ve dinamikti. Hristiyan Avrupa’nın kökleri de tıpkı biçimde kozmiktir: Aziz Paolo Suriyeliydi, Aziz Agostino Cezayirliydi, Konstantin Sırp’tı. Ve İsa, Nasıralı bir Yahudiydi” tabirlerini kullandı.
‘SÖZLERİ BEYAZ ÜSTÜNCÜLÜK TADI VERİYOR’
Muhalefetteki Demokratik Parti’nin başkanı Elly Schlein da “Bakan Lollobrigida’nın sözleri mide bulandırıcı, onun pozisyonundaki bir kişi için kabul edilemez sözler” diye reaksiyon gösterdi. Schlein, “Beyaz üstüncülük tadı veren bu kelamlar bizi 1930’lara geri götürüyor” dedi ve hükümetin bu açıklamayla ortasına ara koymasını talep etti.
Daha Fazla Avrupa partisi başkanı Riccardo Magi ise “Çok sayıda taarruza ilham kaynağı olan üstünlükçü ve komplocu sağa mahsus en feci ırkçı teorileri kullanan Lollobrigida, ve hatta Başbakan Meloni ve Bakan Salvini gibi siyasetçilerin ülke hükümetinde yer alması, demokrasimizin içinde bulunduğu krizin boyutları üzerine düşünmemizi gerektiriyor” dedi.
BAKAN NE DEMİŞTİ?
Bakan Lollobrigida dünkü konuşmasında ülkedeki doğumların artırılması tarafında adımlar atılmasını savunarak, “Bunun yolu, insanların çalışmasına ve aile kurmasına imkan tanıyan refahı tesis etmek, genç çiftlerin iş bulmasını desteklemektir. Etnik ikame fikrine, yani İtalyanlar daha az çocuk sahibi oluyor, o halde onların yerine diğerlerini koyalım fikrine, teslim olamayız. Bu hakikat bir yol değil” açıklamasında bulunmuştu.
Avrupa nüfusunun kıta dışından göçle ikame edilmesi halindeki komplo, daha evvel de çok sağdaki siyasetçiler tarafından dillendirilmişti. Fakat bu tabirin iktidardaki değerli bir ismin ağzından duyulması büyük yankı uyandırdı.
‘ETNİK İKAME’ NEDİR?
‘Etnik ikame’ ya da ‘büyük ikame’ olarak isimlendirilen bu kavram, ABD ve Avrupa’da çok sağ ve beyaz üstünlükçü çevrelerin vakit zaman başvurdukları bir teori.
İtalya hükümetinin resmi sitesinde ise “Büyük ikame” teorisi şu formda açıklanıyor:
“İkame teorisi, beyazların beyaz olmayanlarla değiştirildiğine dair bir neo-Nazi efsanesidir. Birçok komplo teorisinde olduğu üzere, nihayetinde gerçek hatalılar olarak ekseriyetle Museviler gösterilir. Günümüzde büyük ikame, son yıllarda Avrupa’da yaygınlaşan ve iki faktörden oluşan çok sağcı bir komplo mitidir. Birincisi, Batı kimliğinin Avrupa dışı ülkelerden gelen büyük göç dalgaları tarafından kuşatıldığını ve bunun da beyaz Avrupalıların demografik olarak ikame edilmesine yol açtığını öne sürer. İkincisi ise bu değişimin gizemli bir küme tarafından dünyaya hakim olma planlarının bir kesimi olarak organize edildiğini ve bunu da ırksal olarak homojen bir toplum yaratarak yapacaklarını öne sürer. Bu küme ekseriyetle Yahudiler/Siyonistler ile özdeşleştirilir.”
MELONİ VE SALVİNİ GEÇMİŞTE TEORİYE ‘İNANDIKLARINI’ SÖYLEMİŞTİ
Mevcut hükümetin ortaklarından İtalya’nın Kardeşleri partisi başkanı Giorgia Meloni de Lig önderi Matteo Salvini de geçmişte bu etnik ikame teorisine inandıklarını söylemişlerdi. iki başkan de bilhassa muhalefetteyken, Afrika’dan Avrupa’ya göç hareketlerine karşı çıkmak maksadıyla bu teoriyi dillendirmişti. (DIŞ HABERLER)