CHP Eskişehir Milletvekili Jale Işık Süllü, kamuoyunda ‘sansür yasası’ olarak bilinen Basın Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili yaptığı konuşmada “Tek adam rejimi içinde bulunduğu sıkıntı durumu gizlemek için muhalif sesleri susturmaya çalışmaktadır. Bu denetim gayreti AKP’yi kurtarmaya yetmeyecektir” dedi.
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Parıltı Süllü, Meclis’te görüşülen ve kamuoyunda ‘sansür yasası’ olarak bilinen Basın Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
AKP idaresinin inandırıcılığını yitirdiğini, dış siyasette her gün yalnızlaştığını, vatandaşların her geçen gün daha da fakirleştiğini belirten Süllü, bu periyotta yandaş medyanın gerçekleri gizlemekte olduğunu ve propaganda yaratma gücünün de azaldığını söyledi.
“SANSÜR YASASI KURTARICI OLARAK MECLİSE GETİRİLDİ”
Süllü, iktidarın içinde bulunduğu sıkıntı duruma tahlil üretecek gücünün kalmadığına dikkat çekerek, “AKP’nin olan biteni gizlemeye çalışarak ve gerçekleri farklı göstererek iktidarını sürdürmeye çalışmaktan diğer dermanı kalmamıştır. Muhalif tüm alanlar denetim altına alınarak seslerini kısma gayretleri da gerçeklerin gizlenmesinde yetmez olmuştur. Seçim sürecine girildiği bu devirde ‘Sansür Yasası’ bir kurtarıcı olarak Meclise getirilmiştir” dedi.
“İNTERNET GAZETECİLİĞİ İLE İLGİLİ DÜZENLEME YETERSİZDİR”
AKP’nin internet gazeteciliğini bir tehdit olarak gördüğünü belirten Süllü konuşmasına şöyle devam etti:
“Bugüne kadar internet gazeteciliği alanında düzenleme yapılması gerektiğini söylememize karşın kulak tıkayanlar, internet gazeteciliğini basın yasası kapsamına alarak basın kartı, basın ilan kurumundan reklam alma imkanlarını bir havuç olarak sunmaktadır.
2. Hususta eser sahibi tarifine görsel ve içerikleri kaydeden ve düzenleyen ibaresinin eklenmesiyle yalnızca görüşlerini tabir özgürlüğü kapsamında yazı yazan gazetecilerin değil, tüm manzara kaydeden, içeriği yükleyenler de yasal sorumluluk altına girmektedir.
Maddeye eklenen medya mensubu ve enformasyon vazifelisi tariflerinde ise hiçbir açıklık yoktur. Bütün gün haber peşinde koşan, oturup saatlerce haberleştirilmesini sağlayan basın mensuplarının basın kartı alması büyük gayretler gerektirirken kamu vazifelerine bu ayrıcalığın sağlanması anlaşılır üzere değildir.”
“MEDYANIN 4. KUVVETİ OLACAĞI GÜNLERE AZ KALDI”
Hiçbir sansür yasası ve propagandanın gerçeklerin ortaya çıkmasına mahzur olamayacağını da vurgulayan Süllü, şunları söyledi:
“Tarafsız olmadığı tüm kamuoyunca bilinen Bağlantı Başkanlığı’nın basın kartı verilmesinde yetkili kılınmasına dönük yönetmelik değişiklikleri iptal edilmişken yaratılan fiili durum ile medyanın kontrol altında tutulması yasa kapsamına alınmaktadır. İrtibat Başkanlığı’nın daha yetkili hale gelmesi ve sansürün ağırlaşması tek sesli bir toplum yaratılması, dehşet iklimini canlı tutma uğraşı olduğu anlaşılmaktadır.
Ama hiçbir sansür yasası ve propaganda gerçeklerin ortaya çıkmasını engelleyememiştir. Dışarıda olan gazeteciler gerçekleri yazsın diye cezaevinde tutuklu gazetecilerin bedel ödemek zorunda kalmayacağı, vatandaşlarımızın bırakın özgürce toplumsal medya paylaşımı yapmayı, siyasi bir bildirisi bile beğenmekten korkmayacağı medyanın demokrasinin 4. kuvveti olacağı günlere az kaldı.”