Avukat Mehmet Harun Elçi’ye, 7 Temmuz’da Selçuk’taki Sabri Yayla Bulvarı’nda ‘kırmızı ışık ihlali’ yaptığı gerekçesiyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/1-b hususu uyarınca 1506 TL para cezası yazıldı.
Cezanın bildiri edilmesinin akabinde Avukat Elçi, fahri müfettiş tarafından yazdırılan cezanın ‘delil fotoğrafı yahut imgesi olmadığı’ gerekçesiyle hukuka alışılmamış olduğunu belirtip, iptali için mevzuyu yargıya taşıdı. Selçuk Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan müracaatında, “Kabahatler Kanunu’nun ‘Kabahat fiilinin işlendiğini ispata yarayan bütün kanıtlar, idari yaptırım kararında belirtilmelidir’ tabirine yer verdi. Davanın 26 Eylül’de görülen duruşmasında, İzmir Fahri Trafik Müfettişliği Ofis Amirliği avukatları ise yaptıkları yazılı savunmalarında fahri trafik müfettişinin misyonunu yaparken ihlali belirlemesi sonucu düzenlenen idari para cezasının hukuka uygun olduğunu savunup, davanın iptalini talep etti. Hakim, savunmaların akabinde kararını verip, Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararlarına nazaran, fahri trafik müfettişlerinin kamu vazifelisi olmamaları nedeniyle trafik ihlallerini tespitte tek başına kâfi kabul edilemeyeceğini belirtti. İhlale ait fotoğraf yahut görüntü üzere rastgele bir kanıt bulunmamasının da hakkaniyete muhalif olduğuna kararında dikkati çeken hakim, yaptırımın hukuka ters olması nedeniyle kabulüne ve idari para cezasının kaldırılmasına karar verdi.
‘KARARIN EMSAL NİTELİĞİNDE OLDUĞU KANAATİNDEYİM’
Avukat Mehmet Harun Elçi, “Cezaya itirazda bulundum. Yapmış olduğum itiraz sonucunda sulh ceza hakimliği tarafından fahri trafik müfettişleri tarafından yazılan cezaların mutlak surette bir fotoğrafa, görüntü kaydına veya ayrıca yan meczuplara muhtaçlık duyulması gerektiğinden bahisle ceza iptal edildi. Anayasa Mahkemesi’nin 2013 yılında vermiş olduğu, fahri trafik müfettişlerinin bir kamu vazifelisi olmadığına da verilen kararda bir atıf vardı. Ülkemizde 35 bini bulan, İzmir’de 3 bin civarında fahri müfettiş var. Bunlar istekli kimseler. Valiliklere yapmış oldukları müracaatlar çerçevesinde bu unvana hak kazanıyorlar. Her meslekte olduğu üzere bu vazifesi yaparken de yanılgıya düşen kimseler olabiliyor. Özetlemek gerekirse verilen karar kusurluydu, meczuplara dayanmıyordu. Kararın emsal bir nitelik taşıdığı kanaatindeyim” dedi.
Avukat Elçi, emsal durumla karşılaşan şahısların 15 günlük süreyi kaçırmadan Sulh Ceza hakimliklerine itirazda bulunmalarının kendilerinin faydasına olacağını da belirtip, ihtarda bulundu.