Milli İHA’ların yeni mühimmatı Kayı, birinci defa sergilendi
Türk savunma endüstrisinin çeşitli insanlı/insansız hava platformlarında kullanılabilecek yeni silah sistemi Kayı birinci defa vitrine çıkarıldı.
Türkiye’nin savunma endüstrisindeki en değerli tasarım ofisi ve AR-GE merkezlerinden Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE), mühimmat teknolojilerindeki kabiliyetlerini SAHA EXPO Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’na taşıdı.
TÜBİTAK SAGE, hür düşüş, “at-unut, hava-yer” mühimmat sınıfında, sahip olduğu özellikler ve eser yelpazesiyle çok çeşitli insanlı/insansız hava platformlarında kullanılabilir yeni silah sistemi Kayı’yı birinci sefer sergiledi.
Yerli ve ulusal, modüler ve maliyet aktif tasarım kriterleri göz önünde bulundurularak tasarlanan silah sistemi, operasyonel kabiliyetler ve maliyetleri minimize etme açısından güçlü bir pozisyonda yer alıyor.
Kayı Güdümlü Minyatür Mühimmat Ailesi’nin dizaynında kullanılan alt bileşenlerin tamamı yerli ve ulusal olarak geliştirildi.
Değişen operasyon konseptlerine yönelik Kayı mühimmatları, anti işçi, zırh delici/nüfuz edici yahut termobarik tesirli harp başlıklarıyla kullanılabilecek.
Kayı silah sistemi, Kayı mühimmat ailesi için özel olarak tasarlanmış Modüler Çoklu Salan Sistemi ile birlikte çeşitli platformlara süratli ve esnek entegrasyon kabiliyetine sahip bulunuyor.
Silah sistemi içinde yer alan çoklu salana entegre gerçek vakitli atış denetim modülü, birden fazla mühimmatla taarruzu destekleyecek formda geliştirildi.
Kayı Güdümlü Minyatür Mühimmat Ailesi üyelerinden Kayı 30, 30 kilogram yükünde ve 100 santimetre uzunluğunda; Kayı 50 ise 50 kilogram yükünde ve 130 santimetre uzunluğunda bulunuyor.
Menzili 25 kilometreyi bulan Kayı mühimmatları 3 metreden küçük cep kıymetleriyle misyon yapabilecek.
TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş, TÜBİTAK’ın fuara büyük bir stantla katıldığını söyledi.
Fuara beklediğinin üzerinde bir iştirak olduğunu belirten Okumuş, çok sayıda firma ve alt yükleniciyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini, yurt içi ve dışı heyetlerle verimli görüşmeler için bir ortaya geldiklerini bildirdi. Okumuş, bu görüşmelerin bir kısmının iş ve ihracat potansiyeline dönebileceğini tabir etti.
Gürcan Okumuş, “SAHA EXPO’nun geçen seneye nazaran çok yol aldığını gördük. Bir marka olmaya hakikat da gidiyor.” dedi.
MİLLİ MUHARİP UÇAK’TA DA KULLANILABİLECEK
Fuarda birinci sefer sergilenen güdümlü minyatür mühimmat ailesi Kayı’ya yönelik sorular üzerine Okumuş, Türkiye’nin İHA’larda önemli yol aldığını vurguladı.
Okumuş, İHA’lar gelişirken bir yandan da altındaki mühimmat ailesinin de genişlemesinin değer kazandığına işaret ederek, şöyle konuştu:
“İlk İHA mühimmatı olarak Bozok’u yapmıştık ve seri üretimi devam eden bir proje. Farklı yük ve tiplerde mühimmatlara muhtaçlık olduğunu görüyoruz. Zira farklı, değişik yük taşıma kapasitelerine sahip İHA’larımız da gelişiyor. Dünyaya da çok fazla İHA satmaya başladık, bu da çok değerli. Hasebiyle İHA’larımızın gittiği her yer mühimmatlar için de değerli bir pazar. Farklı talep ve istekler olabiliyor. Kayı’nın, orta yük sınıfında özellikleriyle bir boşluğu doldurduğunu düşünüyoruz. Farklı versiyonları, 30, 50 kilogramlık versiyonları var. Farklı arayıcı başlıkları olacak. 17 kilogramdan başlayıp, 100 kilograma, Kuzgun’a kadar bir İHA mühimmat ailesi bu halde oluşmuş oluyor. Güdüm kitlerimiz Gözde’ler, Gökçe’ler daha ağır yük taşıyabilen İHA’larda taşınabiliyor. F-16, F-4’ler için geliştirdiğimiz mühimmatlar, oralarda esasen kullanılabiliyor. Bu mühimmatlar İHA’larda kullanılabilecek lakin önümüzdeki devirde mesela Ulusal Muharip Uçak’ın kapalı iç istasyonunda çok adetli olarak da taşınabilecek. Yani yalnızca İHA mühimmatı olarak da bakmamak lazım. Bunlar stratejik olarak her platformda kullanılabilecek.”
YENİ MÜHİMMATLAR “LEGO” ÜZERE OLUŞTURULUYOR
Projenin seyrine ait de bilgi veren Okumuş, Kayı’nın atış testlerine hazırlandığını söyledi.
Platformların yoğunluğuna bağlı olarak atışlara başlayacaklarını bildiren Okumuş, “Önümüzdeki yıl içinde üretimini başlatabileceğimizi öngörüyoruz. Zati Türkiye belirli bir olgunluk düzeyine ulaştı. Mühimmat geliştirme, yetişmiş edip hazır hale getirme eskiye nazaran çok kolay. Birçok alt bileşen, elektronik kart dizaynları, yazılımlar, arayıcı başlıklar hazır. Bunları artık bir lego üzere bir ortaya getiriyoruz. Elbette geometri değiştiğinde kimi farklı aerodinamik tahliller yapılıyor lakin artık bir mühimmatı geliştirip atışa ve üretime hazır hale getirmenin takvimi çok kısaldı diyebiliriz.” dedi.
GÖKHAN PROJESİ ÇOK UYGUN GİDİYOR, SIRA HİPERSONİKTE
TÜBİTAK SAGE’nin gelecek periyotta ağırlaşacağı çalışmalara da değinen Okumuş, olgunluk düzeyine gelen güdüm kitleri, seyir füzeleri üzere birçok sistem bulunduğunu ve bunlara yönelik çalışmaların devam ettiğini anlattı.
Bir yandan da yüksek teknoloji eseri sistemlere yönelik çalışmaların sürdüğüne işaret eden Okumuş, şunları kaydetti:
“Süpersonik rejime aslında hava-hava füzelerimizle ulaşmıştık. Gökhan Projemiz muvaffakiyetle devam ediyor, takvimin de önündeyiz, çok uygun gidiyor. Onun dışında artık kimi projelerin de ön hazırlıklarını yapıyoruz. Bundan sonraki vizyonumuzda hipersonik sistemler var, bunlara yönelik scramjet üzere motor sistemlerinin geliştirilmesi. Hipersonik dediğimizde materyalinden hipersonik suratlara dayanan elektroniklerine kadar birçok çalışma yürütülmesi gerekiyor. Gelecek vizyonumuzda bu çalışmalar var ve bunlara ait hazırlıklar devam ediyor.”