Hazırlık maçları tam bir ölçü olmamakla birlikte, Fenerbahçe’nin Avrupa arenasında mefkureye yakın 11’leriyle 3 maç oynamış olması, artı ve eksi taraflarıyla tahlil edilmeleri açısından fırsat sundu. Bunu düzgün değerlendirenlerden biri de Ümraniyespor Teknik Yöneticisi Recep Uçar oldu.
ÜMRANiYESPOR, YILLARDIR ÜSTÜN LiG’DE iMiŞ Üzere OYNADI
Süper Lig’e yeni gelen bir kadro kimliğinde değil, yıllardır buralardaymış üzereydi. Bilhassa de orta alanda Fenerbahçe’nin tesirini neredeyse yok etmeyi güzel başardı, Slovacko maçındaki baskılı oyununu oynattırmadı. Hatta Ümraniye’nin hamle sınırının hızlı ve seriliği, efektifliği daha fazla dikkat çekti. Yalnızca ileri uç değil, savunmadaki Glumac dahi her yüksek topta rakip kalede tehlike yarattı.
FENERBAHÇE’YE CORNELiUS VE WEGHORST Üzere GOLCÜ LAZIM
Valencia, Avrupa’daki makus performansıyla golcü alınmasının kural olduğu izlenimini verirken, Ümraniye karşısında 2-1 öne geçiren gollere imza atmış olması bu fikirden yeniden de vazgeçirmedi. Tam bir 9 numaraya, Cornelius hatta Weghorst üzere golcüye gereksinim var. Ayrıyeten ceza alanını besleyecek kanatların da güzel çalışması kaide. Jorge Jesus’un bu kapsamda Rossi’deki ısrarını anlayamıyorum. Joshua King de yokları oynayanlar ortasındaydı.
DOLDUR-BOŞALT HAMLELERi
Arao’nun baskı altında kalması ve hamle sınırının savunmaya yardıma gelememesi orta alandaki oyun kurma talihini ve top kazanma fırsatlarını da engellemiş oldu. Ekip uzunluğu uzadı ve kopuk bir ekip izledik. Berisha ve Serdar Dursun değişiklikleri doldur-boşalt yapılacak son umut ataklarından öteye gitmedi fakat en azından karambolle 3. gol geldi. Ümraniyespor’un akıllı taktiği, ekip oyununu güzel sergilemeleri, bu türlü bir atmosferde sakin kalarak uğraş etmeleri, geriye düştükleri halde oyundan kopmamaları saygıyı hak ediyor. Ümraniyespor ismine manidar nokta ise İstanbul deplasmanına gelen grupların bulduğu kontra gollerin birebir birebirini Fenerbahçe’den kendileri yedi. Futbolun cilvesi. Zevkli ve her dakikası keyifli maç izledik. Haftanın ‘bitmesin’ denilen maçlarındandı. Maçın yazgı adamı ise yeşil tabandan değil, yedek kulübesinin içinden çıktı: Recep Uçar!
HAKEM YAŞAR KEMAL UĞURLU VE VAR’DAKi ÖZGÜR YANKAYA İSMİNE SON DERECE YORUCU BiR MAÇTI
Karşılaşmada çok sayıda kritik karar vardı. VAR, tekraren müdahale etmek zorunda kaldı. Kadıköy’deki 90 dakikanın düdüklerini Uğurlu
çaldı ancak kritik kararların hepsinde Yankaya imzası vardı. Verilen iki penaltı da doğruydu. Ümraniye’nin birinci golünde Glumac kafayı vurduğu anda kale alanı içindeki kadro arkadaşı Altay’ı etkiliyor mu sorusu tartışılır lakin ben VAR’ın kararını gerçek olduğunu düşünüyorum.
İlk penaltıda hakemin görme talihi çok güç. VAR müdahalesi yanlışsız. Bir oyuncunun VAR’ın olduğu bir maçta bu biçimde elle müdahale etmesini anlamak sıkıntı.
CEZA ALANI iÇiNDEYDi
İkinci penaltıda ‘ceza alanı içinde mi dışında mı’ tartışması vardı. Fenerbahçeli oyuncunun sol ayağıyla yaptığı müdahale içeride olduğunu gösteriyor. VAR hakikat tespit etti.
VAR Takımı GERÇEK KARAR VERDi
Ümraniyespor’un birinci golünde, Glumac kafayı vurduğunda top ağlara yanlışsız giderken kale alanı içindeki ekip arkadaşı topa temas edemese de hareketleniyor. Bu hareket, kaleci Altay’ın topa uzanmasını yahut hareketini etkiliyor mu sorusuna karşılık aramak gerekir. Etkilemediği kanaatindeyim. VAR grubunun gol kararının gerçek olduğunu düşünüyorum.
PENALTI VERiLEBiLiRDi
Fenerbahçeli Peres’in ceza alanı içinde Del Valle’nin sırtına gerçek gelen bir teması var. Ümraniyeli oyuncunun ayakta kalmış olması ihlal yokmuş üzere düşündürüp yanıltmamalı. Hakem penaltı verebilirdi. Bu tarafta bir karar çıksaydı VAR’ın karışamayacağı bir durum olacağını da hatırlatalım.
VALENCiA’YA SARI KART YETERLiYDi
Valencia’nın rakibinin gelişini görmeden sırtına savurduğu ‘şut’, geriden tekme üzere gözükmekle birlikte hem topu görmemiş olması, hem ayağını kırması hem de tabanla müdahale etmemesi üzere kriterlerle sarı kartın kâfi olduğunu gösterir nitelikte.